Kişisel Gelişim; büyü, ruhani, dünya dışı, fal, durugörü, mutluluk oyunu vb, şeylerden oluşan bir olgu değil, tam aksine daha bilimsel, metodolojisi ve stratejisi olan, hatta aritmetik dengeler kurularak tasarlanabilen sizi belli bir algoritma ile hedefinize yönlendiren harika bir yolculuktur. O kadar keyifli bir yolculuktur ki, her defasında yeni keşiflerle sizi daha da merak landırarak yepyeni yolculuklara çıkmanıza imkan sağlayan çok eğlenceli bir süreçtir. İşin bir diğer güzel kısmı ise; bir kere öğrenmeye başladığınızda kendinizi öğrenmekten alamamanızdır. Çünkü, öğrenmek çok zevkli bir hale gelmeye başlar.
Başlangıç şartlarımız ve imkanlarımız farklı. Ailelerinin şefkati, koruyuculuğu, maddi-manevi imkanları ile yolculuğuna başlarken, kimileri ise tam tersi senaryoya sahip. Bu işin herkes tarafından bilinen kısımı. Hatta bu paragrafın içeriği hepimizin bildiği gibi bir çok filme ve romana da konu oldu. Yeni bir şey değil. Ama ortak olan tek nokta şu ki; hangi senaryo ile başlarsak başlayalım hiç biri bizim kontrolümüz dahilinde değil. Fikrimiz sorulmaz. Biz sadece başlarız ve şartları deneyimleyerek, öğrenerek uyum sağlarız. Asıl mucize olan da bu.
‘Benimsediğiniz davranışlar hayatınızın senaryosunu şekillendirir. Sergilediğiniz davranış şekli, muhatap olacağınız davranış şekline denktir. Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsanız ona göre davranmalısınız.’
Doğru iletişim; bulunduğunuz ortama, zamana, sahip olduğunuz şartlara göre kurulur. Anlık duyguların, tepkilerin, o andaki önem sıralamasının, çıkarlarınızın, amacınızın aynı anda rol oynadığı bir sahnedir. Ön yargıların hakim olmadığı, varsayımların dikkatlice gözden geçirilmesi gereken ince bir regülasyon (düzenleme-ayarlama) süreci gerektirir.